25 Ekim 2016 Salı

CARLOS MARIA DOMINGUEZ - KAĞIT EV



Özgün Adı: La Casa de Papel
Çevirmen: Seda Ersavcı
Yayınevi: Jaguar Kitap

Goodreads Puanı: 3,72

Arka Kapak:

  Bazı insanlar kitap okumaz, bazıları okur ve kimileriyse okumakla kalmayıp onlarla birlikte yaşar.  Kâğıt Ev, işte bu kitap tutkunlarından Carlos Brauer'in ve onun -bir edebiyat profesörü olan- Bruma  Lennon'la olan gizemli ilişkisinin, bu ilişkinin gün yüzüne çıkmasına neden olan bir Joseph Conrad  cildinin, kitap ve okuma aşkıyla dolu yaşamların hikâyesi...

  Arjantinli yazar Carlos Maria Dominguez'in, yayımlandığı her ülkede büyük ilgi uyandıran  novellasını Seda Ersavcı İspanyolca aslından çevirdi. Peter Sis'in çizimleri ve Cem Ersavcı'nın kapak  fotoğrafıyla, kalın ciltlerin arasında saklanacak bir mücevher...



Yorum:

 Ben kendimi konu kitaplar olduğunda takıntılı görür, hatta bazı durumlarda psikopatça tepkiler verdiğimi düşünürdüm. Bu kitabı okuyana kadar... 


 Gerçekten bir insanın kitaplar için hayatını bile nasıl değiştirdiğini gördüm. Hatta ölümünün bile kitaplar üzerinden olabileceğini... 

 Eğer bir kitapseverseniz bu kitapta bahsedilen çoğu düşünceyi görünce "İşte ben." diye çığlıklar atacaksınız. Hatta kitapları muhafaza ederken dikkat etmediklerinize dikkat edeceksiniz. Belki bazılarınız da ben de bu delilik yolunda ilerliyor muyum acaba, diye soracak kendisine.

 Bir insan ne kadar kitap biriktirebilir sizce? Yüzlerce? Binlerce? Peki onlar için hayatında neleri değiştirebilir? Matematikten yardım alarak kitapları dizebilir misiniz? Kitap ile başka ne yapabilirsiniz?

 Konu kitaplar olduğunda ne kadar ileri gidebilirsiniz? Peki ya, ne kadar delirebilirsiniz? 

Puan: 5/5

"Biz okurlar, sadece eğlence amaçlı olsa bile, arkadaşlarımızın kütüphanesini gözleriz. Bazen sahip olmadığımız ama okumak istediğimiz bir kitabı bulmak için yaparız bun, bazense karşımızdaki hayvanın ne ile beslendiğini öğrenmek için."

"...kitapları gündelik hayatla kirletmemem gerektiğini zamanında fark ettim. İster istemez kirleniyorlar."



16 Ekim 2016 Pazar

HASAN ALİ TOPTAŞ - BEN BİR GÜRGEN DALIYIM



Kitap Adı: Ben Bir Gürgen Dalıyım
Yazarı: Hasan Ali Toptaş
Yayınevi: Everest Yayınları
Goodreads Puanı: 4,38


Arka Kapak:

  Hasan Ali Toptaş "çocuk aklı"nın hikmet dolu bilincini bir gürgen dalına tercüme ediyor ve  insanlığımıza onun gözüyle bakmamızı sağlıyor.

  Ben Bir Gürgen Dalıyım; yemyeşil umutların, horgörülen ufukların, kaybedilen zamanların,  bitmeyen zulüm çarklarının, ama asla sönmeyen bir inancın hikâyesi…


  "Herhâlde beni tuhaf bir kuşa benzetmişlerdi. Belki de onların gözünde, masallardan çıkıp  gelmiştim ben, ne yapacağımı kestiremeden, köyün üstünde öylece, kendi hızımın içinde  kaybolmuşçasına uçup duruyordum. Ola ki başka bir masala gidecektim ama, henüz o masal  yaratılmamıştı. Bu yüzden, oralarda oyalanıp vakit geçiriyordum. 


  Hiç kuşkusuz, beni anlatacak olan masal söylenir söylenmez uçup gidecektim."


Yorum:

 Acaba oturduğum sandalyenin ayağı memnun muydu hayatından? Ona sorsak belki kıskanıyordu kitaplarımın altındaki rafı. Sorsaydık, şu karşıdaki ağaçlara ne olmak isterlerdi acaba?

 İşte bu kitabın konusu da tam olarak bu. Ağaçlar ne olmak istiyor? Kesilmek istemiyorlar, evet ama kesildikten sonra da yakılmak istemiyorlar.


 Kitabımız bir ormanda geçiyor ve bir gürgen ağacı tarafından anlatılıyor. Ormandaki ağaçların tek korkusu; kesilmek ve ardından gelen belirsizlik. En gençleri olan gürgen ağacı bu korkuyu en yoğun yaşayanlardan.

 Yakılmamak için kendince çabalar harcıyor; dimdik duruyor, yapraklarını en güzel şekliyle oluşturuyor. Yeri geliyor dalga geçiliyor, fakat o inatçı. Güzel bir ağaç oluyor, güzel bir eşya olmak için.

 Komşu ağacı kesiliyor bir gün. Kimsenin ruhu duymadan, kimse veda edemeden. korku artıyor. Özellikle bu ağaçtan gelen haberle daha da yıkılıyor ağaçlar. Nitekim aynı şey gürgenin de başına geliyor ve kesiliyor. Birkaç ağaçla beraber alıyorlar güzelim gürgeni de.

 Ardından neler görmüyor ki gürgen? Nerelere gitmiyor ki? Hatta en sonunda ona öyle bir şekil veriyorlar ki, asla tahmin edemezsiniz. Okumadan öğrenemezsiniz.

 Hasan Ali Toptaş'tan okuduğum ilk kitap olan Ben Bir Gürgen Dalıyım kesinlikle harikaydı. Yazar doğa yerine derinden ders veriyordu adeta. Çocuk kitabı edasındaydı, lakin değildi de. Gözüm kapalı yazarın diğer kitaplarını da alacağım. Bence siz de mutlaka bir şans vermelisiniz. İyi okumalar dilerim.

Puan: 5/5

"Kokumla hıçkırdım, rengimle çığlık attım."

"Keşke insanlar dünyayı sevmeyi öğrense; yaşadıkları topraklarda birer misafir olduklarını anlayıncaya ve çocuklarına daha yeşil bir gelecek hazırlamanın bilincine erişinceye kadar, ne yazık ki bu katliam böylece sürüp gidecek"


15 Ekim 2016 Cumartesi

ALİ TEOMAN - İNSANSIZ KONAĞIN İKONU


Kitap Adı: İnsansız Konağın İkonu
Yazarı: Ali Teoman
Yayınevi: Yapı Kredi Yayınları
Goodreads Puanı: 3,67

Arka Kapak:

  Ali Teoman'ın ikinci kitabı İnsansız Konağın İkonu 1992 Milliyet Öykü Ödülünü almış ve 1993'te  yayımlanmıştı. Kitap 23 yıl sonra Yapı Kredi Yayınları tarafından okurlarıyla buluşuyor.

  Köhne mekânlar, yanık saraylar, metruk binalar, başka ülkelere göçenlerin geride bıraktığı antikalar,  parçalanmış hayatlar, öyküden öyküye dolaşan kederli kediler, Ali Teoman'ın bin bir suratlı kişilerle  dolu evreninde büyüleyici bir masalın kahramanlarına dönüşüyor.


 Gizli Kalmış Bir İstanbul Masalı ile başlayıp Gecenin Atları romanıyla sona eren Ali Teoman  kurmacasının bütün özelliklerini taşıyan İnsansız Konağın İkonu bugün özlemi duyulan eski  İstanbul'un kıyıya vurmuş insanlarını Türkçenin unutulmuş lezzetleriyle dile getiriyor.


  Hep birlikte, konağın içinde kediyi arıyoruz. Katya, Türkçe ve Rumca karışık sözlerle kedinin  ismini  çağırıyor. En sonunda, eskiden çamaşırlık olarak kullanılmış olması gereken penceresiz bir  odada,  yayvan bir taş yalağın içine kurulmuş otururken buluyorum Muazzez'i. Kedi, sahibesinin onu  kucağına alıp sıkıştırmasına, beyaz tüylerini kirlettiği için sitem ederek, birkaç kez yalancıktan  patilerine vurmasına razı oluyor. Sonra, yukarıya, çatı katındaki odasında çay içmeye davet ediyor  bizi Katya.


Yorum:

 İnsansız Konağın İkonu 12 kısa hikayeden oluşan bir kitap. Hikayeleri tıpkı Melisa Kesmez gibi içten ve samimi. 

 İnsanlık hallerini, aşkı, sevgiyi, yalnızlık konuları işlenmiş bu 12 hikayelik kitabın ilk hikayesini okuduğunuzda dil size ağır ve ağdalı gelebilir. Fakat yalnızca ilk hikayenin bu şekilde olduğu kitabın devamında siz de fark edeceksiniz. Devamında gelen hikayeler gayet sade ve akıcı bir dille yazılmış.

 Kitabı beğendiğimi ve yazarın diğer kitaplarını da okuyacağım gerçeğini atlamadan şunu belirtmeliyim ki; kitap bazı yerlerde beni sıktı. Bu tüm kitap boyunca devam etmese de bazı betimlemelerde boğulduğumu hissettim, ilerleyemedim. Fakat bazı hikayeler de aksine o kadar akıcıydı ki duyguları içimde hissettim., sanki bendim karakter.

 Bu çelişkiden kaynaklı olarak yazarla ilgili kesin bir yoruma varamıyorum. Başka kitaplarını da okuduktan sonra detaylı bir inceleme yazısıyla geri döneceğim. İyi okumalar dilerim.

Puan: 3,5/5

"Hangi rengi kullanırdım ama senin resmini yapmak için?"

8 Ekim 2016 Cumartesi

MICHELLE HODKIN - EKSİK PARÇA



Özgün Adı: The Unbecoming Of Mara Dyer
Çevirmen: Dilan Toplu
Yayınevi: Pegasus Yayınları
Goodreads Puanı: 4,10

Arka Kapak:

  Bir gün uyandığında son birkaç gününü hatırlayamadığını düşün... Mucizevi bir şekilde kurtulduğun  kazada tüm arkadaşlarını kaybettiğini, Ailenin yeni bir sayfa açmak için taşınmak zorunda kaldığını,  Kendi geçmişinle ilgili senden daha fazlasını bilen bir çocukla tanıştığını, Tüm yaşadıklarından  sonra yeniden âşık olabildiğini, Gerçek olması imkânsız halüsinasyonlar gördüğünü, Aklını  kaçırdığından endişelenmeye başladığını düşün. Ne yapardın? Mara Dyer işte bu sorunun cevabını  öğrenmek üzere… 

 "Mara Dyer'ın unutulmaz bir rüyayı andıran, gizemli ve romantik hikâyesi sizi esir alacak."  -Cassandra Clare, New York Times çoksatanı Mortal Instruments serisinin yazarı-

 "Eksik Parça kara mizah, merak uyandıran gerilim ve samimiyet arasında nadir bulunan bir denge  kurmayı başarmış. Bir an kahkaha atarken hemen arkasından korkup tüm ışıkları açarak battaniyenin  altına girmek istedim. Michelle Hodkin, tüyler ürperten betimlemeleri ve iç ısıtan romantik  sahneleriyle yetenek ve kalitesini gözler önüne sermiş. Daha önce böyle bir roman okumamıştım."  -Veronica Roth, New York Times çoksatanı Divergent serisinin yazarı-

 "Eksik Parça, zekice yazılmış, büyüleyici bir gerilim romanı. Gizemli erkekleri, tehlikeli kadınları ve  çok karmaşık aşk hikâyelerini sevenler için mükemmel bir eser."  - Kirsten Miller, New York Times çoksatan yazarı-

 "Vay canına. Michelle Hodkin'in ilk kitabı sizi son sayfasına kadar merakta bırakacak."  - Beth Revis,  New York Times çoksatan yazarı-

 "Şiirsel ve tatlı olduğu kadar ürkütücü ve karmaşık hikâyesiyle Eksik Parça'yı elimden bırakamadım.  Bu kitabı okurken bütün ışıkları açın." - Rachel Hawkins, New York Times çoksatan yazarı-

Yorum:

  Arkadaşlarının ölümünün ardından garip kabuslar ve halüsinasyonlar gördüğü için delirdiğini düşünen Mara ve ailesi şehir değiştirmesiyle başlayan bir kitap.

 Serilerin ilk kitabı giriş kitabıdır, evet kabul ediyorum. Ama hiç mi olay olmaz? Sürekli giriş yapıyoruz. Bir şeyler oluyor bilmiyoruz. Yeni karakterler görüyoruz, tanımıyoruz. Sürekli farklı bir olayla şimdi öğreneceğiz diyoruz, başka bir olaya, başka bir soru işaretine gidiyoruz. Kitabın son 100 sayfasına kadar bu şekilde gitti.


 Son sayfalarda gelişen heyecanlı sahnelerden sonra bir şeyler, ama çok az şey, öğrenmenin verdiği rahatlamayla kitabın sonu en büyük soru işaretiyle bitti. Çok heyecanlı bittiğini söyleyebilirim. Sadece o son cümle için bile ikinci kitabı okuyabilirim. Gerçekten yoksa okumazdım.

 Konu çok güzel, fakat olay yoktu. 421 sayfalık bir giriş ve kitabın son cümlesine bakarak ikinci kitap için beklentimi yüksek tutuyorum. Umarım güzel konu mahvolmadan heyecanlı bir şekilde işlenmiştir.

 Çok fazla beğenmedim, dediğim gibi ilerlemeyen bir kitaptı. İkinci kitabı okumadan kitabı önermeyeceğim. İkinci kitabı okuduktan sonra tekrar görüşmek üzere. İyi okumalar dilerim.

Puanım: 2,5/5